S:
Ben farklı şifa sistemlerini de denemek istiyorum, 2 yıl önce zaten az tükettiğim et ürünlerini tamamen hayatımdan çıkardım ruhu olan hiç bir canlıyı tüketmeyeceğim dedim din ile ilgili görüşlerim de tamamen değişti detayı ile yormayacağım sizi bana önerebileceğiniz şifa sistemleri ile ilgili bilgi verirseniz çok sevinirim.
C:
Kişinin bünyesine göre, vejeteryan ya da farklı bir gıda tüketim alışkanlığı olabilir ancak, et tüketmemek ile enerjisel çalışmalar arasındaki tek bağ, hayvansal gıdaların hazmının daha zor ve uzun sürmesi. Bu da enerji çalışmaları yaparken bedenin rahatlamasını zorlaştıran etkenlerden biri sadece. Hayvansal gıdalara da ihtiyacımız olmasaydı, başta kainatı Yaratan ve O’nun ilim verdiği Peygamberler ve günümüz Bilim insanları hayvansal gıdaları tüketmezlerdi, değil mi 🙂
Ruh konusuna gelince; Ruh zaten
sadece insanoğluna verildi, insanın eti de zaten yenmez. Algılayabildiğimiz fizik varlığın ötesinde bir de enerji bedeni ve Bilinç(şuur) var, Ruh ile karıştırılan.. Hayvan, bitki, taş, toprak, hava, su, ateş vs. hepsinin enerji bedenleri ve bilinçleri var, kimisi akıl, kimisi, içgüdü, kimisi de İlahi bilince bağlı çalışırlar.
‘RUH’ sadece insana verildi. Bu emanet sadece insan aldı. İnsan bunun için kıymetli..
33/AHZÂB-72: İnnâ aradnel emânete ales semâvâti vel ardı vel cibâli fe ebeyne en yahmilnehâ ve eşfakne minhâ ve hamelehal insân(insânu), innehu kâne zalûmen cehûlâ(cehûlen).
Muhakkak ki Biz, emaneti göklere, arza ve dağlara arz ettik (sunduk, teklif ettik). Onu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular. Ve insan onu yüklendi. Muhakkak ki o (nefs), çok zalimdir, çok cahildir.