Hani ‘Şifa Ekibi’ diyoruz ya, onlar da varlık olmuyor mu?

S:
Hani ‘Şifa Ekibi’ diyoruz ya, onlar da ‘varlık’ olmuyor mu?

C:

Şöyle bir bakış açısı vereyim;

Türk Kahvesi içiyorsunuz.

İlk yudumdan önce ”Rahman ve Rahim olan Allah’ın adı ile..” dediniz.
Kahvenizi içtiniz bitti.. ve tüm kalbiniz ile dediniz ki; ”’Hamd, alemlerin Rabb’i olan Allah’adır.”
Bu içtiğiniz kahve içerisindeki tüm etkin maddeler sizin için ŞİFA’dır.

Diğer taraftan, aynı kahve önünüze geldiği zaman, buram buram kokusunu, sizden önce alan ve oraya üşüşen varlıklar vardır. Niye mi? Çünkü fincan kapatıp, fal adı altında kendilerinden bilgi almak isteyenlerin kalplerine fısıldamak için.. Şaka ile karışık olarak fal bakan kişi atıp tuttuğunu zanneder önceleri, sonra her defasında daha da belirgin fısıltılar almaya başlarlar bu varlıklardan. Bunlar ille de cin tayfasından olması gerekmiyor. Rehber diye adlandırılanlar iyi ya da kötü amaçlar için farklı alemlerden bu aleme etkileşim halinde olabilirler.. konu çok çok detaylı ve uzundur aslında ama..

Önemli nokta şu ki; konu fizik ötesi diğer konular ya da şifa enerjileri olmasa da, gündelik hayatımızın her alanında, aldığımız her nefeste, attığımız her adımda yolumuz çıkan karanlık enerjiler vardır. Bizler kalbimizde doğru bir amaca, doğru şekilde hizmet ediyorsak, bizden geçenler de temizdir. Şifa Rehberleri de öyle; en kötü ihtimal olarak varsayın ki, kötü amaçlara hizmet eden bir varlık, rehber olarak çalışmalara müdahil olmaya çalıştı. Siz şifayı sadece Allah’tan diledikçe ve diğer her şeyin sadece bu iyileşmeye bahane-sebep-vesile olacağı inancı tüm kalbinizi dolduruyorsa, rahat olun. Sizin tüm kalbiniz ile güvendiğiniz ve şifayı kendisinden beklediğiniz Allah, sonsuz yaratımı içerisinde zerre kadar bile olmayan bir şeyden size zarar gelmesine izin vermez 😉

Şifanın Gerçekliği şudur; Yaratıcı, yarattıklarına şifayı direk kendi eli(mecaz anlamda) ile vermez. Bir vesile-sebep-bahane ye bağlar. Bu sebeplerden en önemlisi de, irade sahibi olan ve diğer alt sebepleri kullanma yeteneği olan insanoğludur.

Hani derler ya ”KALBİNE GÖRE VERİR”.. Onun için enerjilere, içeriklerine, ne yazdıklarına, ne söylediklerine, dışarıya değil, ilk önce kendi KALP’imize bakmamız gerekiyor. ”ORADA NE VAR?” etrafınızdaki tüm evren onun etrafında döner..

Aynı evren, bir kalbin etrafında felaket senaryoları yazarken, diğer bir kalbin etrafında harikalar diyarıdır 😉