SORUN CEVAPLAYALIM KÖŞESİ
DEVAMI-Uyumlama alırken, bir başka ben-i gördüm?
S:
Yanlız biraz kafam karıştı sanırım. Görende, bakanda ben değilsem, fizik bedenim fizik aleme, enerji bedenim “Berzah” aleme ait, o zaman ben bilinç (şuur ) olduğuma göre fizik bedenim ve enerji bedenim iki ayrı alemde de olsalar ikiside ben olmuyorlarmı? Bilinç ölmediğine göre. Ölümden sonra yani fizik bedenimizi, fizik alemde terk ederek enerji bedenine dönüşürken bilinç de enerji bedeninde varoluyor. Bu durumda her iki alemde gördüğüm ben olarak kabul edilemez mi? Özür dilerim hocam sizi meşgul ediyorum ama müsait olduğunuz bir zaman da beni bu konuda aydınlatırsanız çok memnun olacağım.
C:
Enerji bedeni de fizik beden de iç içe, yani başka bir yerde değil. O anda hangisi daha aktif ise biz onun içinden bakıyoruz ve gördüklerimiz de o formda olanlar, iç içe olan alemlerden, o aleme ait olanlar. Bedenlerimiz birer araç sadece. Asıl deneyimleyen Bilinçtir, biz-iz yani. Örneğin, fiziksel bir acı hissetmek için, acıyı deneyimlemek için bir fizik bedene ihtiyaç vardır. Ya da duygusal bir acı hissetmek için de enerji bedeninin bir katmanı olan duygusal beden katmanına ihtiyaç vardır. Fizik hayatı görmek için ihtiyacımız olan araç fizik gözlerdir. Fizik göz yoksa bir insanın, o insan yok demek değildir, sadece görmek için araçtan yoksun kalmıştır.
Ölüm denen olay da aslında bedenler arasında bir geçiş değil :)) şöyle ki;
Fizik beden de aslında özde enerjiden oluşur, Hücre içi milyonlarca mitokondri ve molekül, element, daha da inelim çekirdek, proton, nötron ve elektron..
elektron devir sayısı dediğimiz, elektronun çekirdek etrafında birim zamanda dönme-tur atma sayısı ne kadar yüksek ise fizik bedenin aktivitesi o kadar yüksektir. O anda fizik beden penceresinden bakar bilinç. Aynı şekilde enerji nedeninin elektron devir sayısı yükseldiği zaman da bilinç enerji bedeninin penceresinden bak ve gördüğü ya da deneyimledikleri şeyler, enerji alemine ait olanlardır.
Her iki beden aynı anda aktif olması insan doğasına ters ama mümkündür.
Uyumak için yatağa girdiğimiz zaman ya da meditasyon gibi gevşeme çalışmalarından birini yaptığımız zaman, fizik bedenin elektron devir sayısı yavaş yavaş düşmeye başlar. Aynı oranda enerji bedeninin elektron devir sayısı yükselişe geçer. Süreci şöyle izah edelim; Fizik alemde uyanık iken fizik bedenin elektron devir sayısına 80 diyelim, bu anda enerji bedenin elektron devir sayısı da 20 olsun. Fizik beden gevşemeye başladıkça elektron devir sayısı 70-60-50 giderek düşer. Aynı oranda enerji bedeninin elektron devir sayısı da giderek yükselir 30>40>50 gibi.. Her iki bedenin de elektron devir sayıları eşitlendiği an bilinç her iki bedeni de deneyimler ama bu sadece bir kaç sn.lik zaman aralığıdır. Eğer kişi bu sürede daha uzun kalabilirse her iki alemi de aynı anda deneyimleme imkanı bulur. Bu anda beyin dalgaları Alfa salınımındadır.
Fizik beden elektron devir sayısı 20-30 lar düştüğünde eneji bedeni 70-80 lere çıkar. Bu arada beyin dalgaları da Theta ve Delta’ya doğru geçiş yapar. Fizik beden artık derin uykudadır. Kortex bağlantısı kalmamıştır beyin fizik bedene kontrol edemez, hali ile bu halde iken fizik beden bilinç dışı hareket eder ama fizik beden 20 devir sayısı ile yaşamına devam ediyordur. Sabah uyandığımız zaman da bunun tam tersi olur. Enerji bedeninden o aleme bakan bilinç(biz) ait olduğu alemde enerji bedeni uykuya geçerek, bu arada elektron devir sayısı yükselen fizik beden ile aynı elektron devir sayısını yakaladığı anda yine uyku -uyanıklık arası bir moddayız ve bundan hemen öncesinden hatırladığımız o uzun metrajlı film gibi rüyalar bile sadece bir kaç sn. içerisinde gerçekleşmiştir.
Bilinç böylece her iki alem arasında hangi bedenin elektron devir sayısı yüksek ise, aktif ise orayı deneyimlemek için geçişler yapar. Fizik bedenin uyku ve dinlenmeye ihtiyacı olduğu gibi enerji bedeninin de dinlenmeye ihtiyacı vardır. Bu neden ile de az uyumak gibi çok uyumak da insanı yorar.
Ölüm denen olay ise; Fizik bedenini elektron devir sayısının, uykuda olduğu gibi 20 lerde kalmayıp tamamen neredeyse ‘0’ a inmesi yani durma noktasına gelmesidir. Neredeyse ‘0’ diyoruz çünkü; kuyruk kemiği dediğimiz sakrum da fiziksel yaşam hiç bir zaman bitmez. Ölü dediklerimiz insanların bile sakrum kemiklerinde canlılık devam eder. Bu durumda ise enerji bedeninin elektron devir sayısı 80 lerde kalmayıp neredeyse 100 e çıkmasıdır ve Berzah alemine tam bir adaptasyon gerçekleşir. Bitkisel hayattan dönme ya da kalp durduktan sonra yeniden hayata dönmelerde henüz ‘0’ ı bulmamıştır, 1-2 lerdedir.
Ölüm ile uyku arasındaki tek fark ise; uykuda 20 olan sayı yeniden 70-80 lere çıkarak fizik beden içinden bakan bilinç artık enerji bedeninin 100 elektron devir sayısına sabitleniyor ve kendi alemi olan Berzah Aleminde yaşamına devam ediyor.
Elbette berzah aleminin de sonrası var, enerji bedeninin de ‘0’ lanması ve yeniden tüm insanlığın dirilmesi fizik bedenin 100 elektron devir sayısı ile hayat bulması, bilincin artık sadece fizik beden içerisinden bakıp tüm deneyimleri fizik olarak ve 100 de 100 deneyimlemesi..
Ölüme kadar olan kısım bilimsel verilere dayanan bilgiler, berzah ve sonrası ise tasavvufi bilgiler olduğu için, bundan sonrasının detayları herkesin kabullenebileceği bilgiler değil. Bu neden ile burada şimdilik noktayı koyalım 😉
Dualarımla ..
hasan makam